Yaşamlarının önemli bir bölümü genel anlamda İslami, muhafazakar siyaset ya da sivil toplum çalışmalarında geçmiş son dönemlerinde ise Sivil Kürt siyasetinde milletvekili olarak görev almış, üçü de klasik PKK çizgisinden gelmeyen ve tamamen kendilerine özgün düşünce ve tarzları ile siyaset üreten insanlar...
Aynı zamanda üçünün bir arada olduğuna da tanık olmadım, hepsi kendine özgün siyasi kişilikler...
Üçü de, özellikle Altan Tan ve Ayhan Bilgen Partilerinin, örgütlerinin siyaset üretirken kendilerince yanlış bulduklarını cesurca hem kendi parti platformlarında hem de kamuoyuna açık alanda ifade etmişlerdir...
Ömer Faruk Gergerlioğlu ise adeta tek başına, bir İnsan Hakları aktivisti gibi çalışmıştır Milletvekili pratiğinde ve ayrımsız ve ağırlıklı olarak KHK meselesini mağduriyetlerini dile getirmiştir, ve Gülen Cemaati soruşturmasında tutuklananlar ve aileleri tarafından da büyük bir sempatiyle izlenmiştir...
Polisin şiddet ve işkencelerinin üzerine nokta atış gitmesiyle de açık hedef haline getirilmiştir...
Ayhan Bilgen neredeyse Eş Genel Başkan olacakken, olamamış, bu süreç Kürt siyaseti içinde ciddi bir tartışma yaratmıştır, ayrıntıları büyüklerimiz (!) bilir elbette, sonrasında ise Kars Belediye Başkanlığını kazanması ve başarılı bir pratik sergilemesi ile kamuoyunda takdir toplamıştır fakat gerek parti içinde iken gerekse sonrasında sivil siyaset ile ilgili eleştiri ve düşüncelerini sık sık derli toplu bir şekilde kamuoyu ile paylaşmıştı...
Altan Tan ise daha İslami ve Kürdistani tonlarda ama özde liberal eski ya da deneyimli bir siyasetçi olarak diyelim, pratik sergilemiştir...
Isparta'lı, Göğüs Hastalıkları Uzmanı ve 2011 AKP Kocaeli milletvekili adaylığı kabul edilmeyen, eski Mazlum Der Genel Başkanı ve son dönemler HDP milletvekili olarak görev yapan Ömer Faruk Gergerlioğlu an itibariyle bir kahraman muamelesi görüyor...
Babası Diyarbakır Cezaevinde işkencede katledilen, İnşaat Mühendisi, Batman-Mardin'li, İslami-Muhafazakar sağ cenahta siyaset yapmış, 2000'li yıllardan bu yana Kürt siyasetinde değişik görevler alan ve milletvekilliği de yapan Altan Tan ise an itibariyle neredeyse hain muamelesi görüyor...
Aslen Azeri olan, Kamu ve Sosoloji eğitimi alan ve Mazlum Der Genel Başkanlığı yapan, sonrasında da neredeyse hep Kürt siyaseti ile hareket eden, aday olan, milletvekilliği yapan ve en son Kars Belediye Başkanı seçilen Ayhan Bilgen ise an itibariyle hain muamelesi görüyor...
Aslında bu üç insan ne kahraman ne de hain, yazarken bile rahatsız oluyorum...
Üçü de farklı kültürlerden gelen, siyasi birikimleri olan değerli insanlar ama üçü de PKK geleneğinden değil, farklı ve özgün tarzlarını iğdiş etmeden mücadele ettiler, siyasete katkı sunmaya çalıştılar...
Parti ile örgüt ile bire bir örtüşmeyen ama kendilerine has tarzları ile halkın sorunlarına çözüm bulmaya çalışan, siyaset, parti, işleyiş, dil, üslup ile ilgili farklılıkları olan insanlar...
Ama ne kahramandırlar ne de haindirler, farklıdırlar ve değerlidirler...
Kişisel olarak en doğru eleştirileri cesaretle yapanın Ayhan Bilgen olduğunu düşünüyorum, kendisiyle tanışıklığım bile yoktur...
Ama hedef tahtasında O var şimdi...
Popülist siyasetin ve biat kültürünün en az Devlet kadar acımasız olduğu muhalif örgütlerin bu sorunu da çözmesi bir gündem olmalıdır...
Kesinlikle haklısınız, Farklıdırlar ve değerlidirler.