BİTLİS NEWS (TATVAN) - Basın açıklaması yapmak üzere Van Gölü Feribot Müdürlüğü binası önünde bir araya gelen sendika üyeleri adına basın açıklaması Liman İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Serdar Akdoğan tarafından okunurken açıklamanın yoğun güvenlik önlemleri ve siyasi baskılarla engellenmeye çalışılması dikkat çekti.
Düzenlenen basın açıklamasında yapıldığı öne sürülen haksız ve yanlış uygulamalara değinen Liman İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Serdar Akdoğan, “Bugün burada, ülkemizin gurur kaynağı Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü’ne bağlı Vangölü Feribot İşletmesi’nde yaşanan bir takım yanlış ve usulsüz uygulamaları değerlendirmek, kamuoyunu bilgilendirmek için toplanmış bulunuyoruz. Öncelikle şunu belirtmek istiyoruz ki, Bizler bu sıkıntılarımızı sosyal diyalog çerçevesinde defalarca ilgili yetkililere dile getirdik, yapılan yanlışlardan dönülmesini talep ettik. Ancak yaptığımız çağrılara cevap alamayınca, bugün burada bir araya gelmek durumunda kaldık. Bilindiği gibi işletmemizde geçici işçi unvanıyla çalışan birçok arkadaşımız bulunuyor. Bu arkadaşlarımız yıllardır kendilerine verilen iş ve görev tanımları çerçevesinde çalışıyor. Ancak geçtiğimiz dönem içerisinde her ne olduysa bir takım yöneticiler, zor ve baskı yoluyla arkadaşlarımızı görev tanımlarının dışında işlerde görevlendirmeye başlamıştır. Bu durum işçinin asıl işinde rızası dışında değişikliği yapıldığı anlamına gelmektedir ve tüm çalışma mevzuatına aykırıdır.” Dedi.
“30 yıldır kaptanlık yapan arkadaşımıza, bir gecede sen bundan sonra kaptan değilsin denmiştir”
Vangölü Feribot İşletmesi’ni işaret ederek, “Bu işletmeyi 50 yıldır ayakta tutan, var gücüyle çalışarak bu gemilere yön veren kaptanlarımızın unvanı, yine bahse konu yöneticilerin keyfi kararıyla bir gecede ellerinden alınmıştır. 30 yıldır kaptanlık yapan arkadaşımıza, bir gecede sen bundan sonra kaptan değilsin denmiştir.” Diyen Akdoğan, “Bilindiği gibi kurulduğu günden bugüne Van Gölü’nde gerçekleştirilen faaliyetler liman seferi kapsamında tutulmuştur. Kağıt üzerinde yapılan bir değişiklikle bu faaliyetler kabotaj seferi haline getirilmiştir. Bunun anlamı şudur; bu bölgede doğan, yaşayan, en zor günde bile ilini-yöresini terk etmeyen insanlar bundan sonra Vangölü Feribot İşletme Müdürlüğü’nde çalıştırılamayacaktır. Zaten bölgedeki işsizlik oranı nedeniyle evine ekmek götürmekte zorlanan yöre halkımızın bir ekmek kapısı daha kapatılmaya çalışılmaktadır. Bakınız, 2012 yılında Türkiye Denizciler Sendikası ile TCDD Genel Müdürlüğü arasında Vangölü Feribot İşletme Müdürlüğü’ndeki çalışma sistemini düzenleyen bir protokol imzalanmıştır. Bu protokolde düzenlenen çalışma sistemi, yasaya-kanuna aykırıdır ve bu durum ancak 2019 yılında sona erdirilmiştir. Aradan geçen süre dile kolay 7 yıldır. Bu 7 yıl boyunca devletinin kurumuna her ne pahasına olursa olsun hizmet eden arkadaşlarımız mağdur edilmiştir. Yasaya-Kanuna aykırı çalıştırılmıştır. Devletimizin buraya, bu işletmeyi en iyi şekilde idare etmek üzere gönderdiği İşletme Müdürü Yılmaz Şimşek, yapacağı her işte, atacağı her adımda tehdit ve baskı yolunu kullanmayı adet edinmiştir. Bizim geleneğimizde devlet demek şefkat demektir, devlet demek huzur demektir. Bu bölgenin yaşadığı en zor günde bile devletinin kurumuna sahip çıkan arkadaşlarımızı tehdit etmenin, baskı yapmanın anlamı nedir, amacı nedir? Üzülerek söylüyoruz ki, Vangölü Feribot İşletme Müdürü haksız ve yanlış uygulamalarla, bu işyerindeki çalışma huzuru ve barışını bilinçli olarak bozmaktadır. Her tür teknik ve hukuki konuda yardım talebimizi reddetmekte, sosyal diyalog kanallarının tıkanmasına yol açmaktadır. Sizlerin de çok iyi bildiği gibi bölgemizde Vangölü Feribot İşletmesi demek, devlet demektir. Devletimizin bölgemize yaptığı en değerli yatırımlardan biridir. İşletme Müdürü bu uzlaşmaz tavrı ile neyi amaçlamaktadır? Bu tavır ve uygulamaların insanlarımızın devletimize karşı algısını değiştirmeye yönelik olmadığını ümit ediyoruz. Bizler bu sorunlarımızı Bitlis Milletvekilimiz Sn. Cemal Taşar ve Ak Parti İlçe Başkanı Sn. Cemil Sayılgan’a defalarca ilettik, cevap alamadık. TCDD Genel Müdürü ve Daire Başkanı’na ilettik, cevap alamadık. Sorunlarımıza herkes kulak tıkadı, tüm yetkililer kayıtsız kaldı. Bize gelen bilgiye göre İşletme Müdürü Yılmaz Şimşek, burada çalışan taşeron arkadaşlarımızın işverenini arayarak bugünkü basın toplantımıza katılmamalarını, buraya katılan işçilerin işten çıkarılacağını söylemiştir. Bu nasıl bir zulümdür? Evine ekmek parası götürmeye çalışan insanları işsizlikle tehdit etmek hangi vicdana sığmaktadır? Yine aynı şahıs tarafından Emniyet yetkilileri aranarak, sendikamız Liman-İş’in Bölge Temsilcisi Nazım Acar şikayet edilmiş, bugünkü toplantımızın engellenmesi talep edilmiştir. Bu davranış tüm ahlak ve iyi niyet kurallarının dışındadır. Buradan tekrar söylüyoruz, biz devletimizin ve milletimizin bu değerli kurumuna yıllar boyunca sahip çıktık. Elimizdeki tüm imkanları kullanarak, fedakarlıkla sahip çıktık. Bundan sonra da sahip çıkacağız. Sahip çıkmak zorundayız. Bürokratik zihniyetin baskı ve tehditleri bizleri ekmeğimize, işyerimize sahip çıkmaktan vazgeçiremeyecektir. Devletle milleti birbirini düşürmeye çalışan bu bürokratlara izin vermeyeceğiz. İşletme Müdürü şunu iyi bilmelidir; Vangölü Feribot İşletmesi öylesine bir işyeri değildir. Kendisini oturduğu koltuğun önemini kavramaya davet ediyoruz.” Diye konuştu.
“Yanlış ve haksız uygulamaların düzeltilmesini talep ediyoruz”
Biran önce bahse konu yanlış ve haksız uygulamaların düzeltilmesini, sosyal diyalog kanallarının yeniden tesis edilmesini talep ettiklerini vurgulayan Liman İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Serdar Akdoğan, “İşçinin ekmeğine – alın terine el uzatmanın ne kendisine ne yöre halkımıza ne de devletimize bir yararı vardır. Mevcut sendikal örgütlülüğü değiştirmek adına işçiler arasına atılan nifak tohumları fayda etmeyecektir. Sendikalı olmak anayasal haktır ve bizler bu hakkımıza sonuna kadar sahip çıkacağız. Biran önce bahse konu yanlış ve haksız uygulamaların düzeltilmesini, sosyal diyalog kanallarının yeniden tesis edilmesini talep ediyoruz. Aksi takdirde, bu bürokratik zihniyetin sona erdirilmesi amacıyla yasaların vermiş olduğu tüm hukuki haklarımızı kullanacağımızı ilan ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Yapılan basın açıklamasının ardından sendika üyeleri sessiz bir şekilde dağıldı.
Allah sizi kahretsin hemi lan vangölü feribot sizin babanızın malımıdır