SİNAN AYGÜL / BİTLİS NEWS (TATVAN) - Bitlis ili sınırları içinde bulunan Nemrut Dağı ve Krater Gölü Türkiye’nin en genç volkanik yanardağlarından biri ve zaman zaman yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda tekrar aktif olabileceği ihtimali yönünde görüşlerle ya da deprem sonrası patlayacağı şeklinde spekülasyonlarla gündeme geliyor. Son olarak son 3 hafta içerisinde artarda meydana gelen Muş-Korkut merkezli küçük ve orta ölçekli bir dizi depremin hemen sonrasında krater içerisinde daha önce görülmeyen bir şekilde buhar çıkışının görüntülenmesi tedirginlik yarattı.
Nemrut Dağı ve Krater Gölü’nün bulunduğu kaldera alanına gezmek için giden vatandaşların çektiği görüntülerde, krater çanağı içinde bulunan küçük gölün yakınındaki yamaçta yoğun bir şekilde buhar ya da farklı bir gazın çıktığı görülüyor.
Sıra dışı gaz çıkışının depremden mi kaynaklandığı yoksa volkanik bir hareketlenmenin mi depreme sebep olduğu henüz bilinmezken, konunun uzmanları ise görüntülerde görülen buhar ya da gazın analiz edilmesi ve uygun bilimsel metotlarla alanın takip edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Yine 2003-2005 yılları arasında bölgede Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erkan Aydar başkanlığında bir grup bilim adamı tarafından yürütülen çalışmaların ardından volkanik kökenli 32 deprem kaydedildiği ve "Nemrut'ta magma hareketi olduğunu belirledik." şeklinde açıklama yapılmıştı.
“FAYLARIN HAREKETE GEÇMESİ NEMRUT’TA HAREKETLENMEYE YOL AÇABİLİR”
2016-2019 yılları arasında Nemrut Dağını çevreleyen 3 farklı istasyon kurup meydana gelen volkanik titreşimleri gözlemleyen ekibin başındaki isim Prof. Dr. Aydın Büyüksaraç ise bu şekilde bir buhar çıkışının özellikle depremlerden sonraya denk gelmesinin sıra dışı bir durum olduğuna dikkat çekiyor ve gözlemlenmesi gerektiğini vurguluyor.
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Prof. Dr. Aydın Büyüksaraç daha önce bulunduğu Bitlis Eren Üniversitesi’nde Nemrut Dağı ile ilgili bir dizi bilimsel araştırma yapmış ve alanda çalışma yürütmüş bir isim.
Nemrut yanardağının oluşmasında depremlerin etkili olduğunu söyleyen Büyüksaraç “Nemrut dağı etrafında birçok fay hattı var. Bu fayların harekete geçmesi teorik olarak Nemrut’ta da hareketlenmeye yol açabilir. Bu her zaman ihtimal dahilinde olan bir durum. Depremlerin hemen akabinde böyle bir hareketlilik sıra dışı bir durum olarak görülmelidir. Ancak görüntülerde her ne kadar buhar şeklinde bir çıkış görülüyor olsa ve şahit olanlar buhar olarak yorumlasa da gaz çıkışının tespit edilmesi, numunelerin analiz edilmesi gerekiyor. Halihazırda kesilmiş olabilir ancak bu devam etmeyeceği ya da doğru olmadığı anlamına gelmez. Bilimsel olan, her ihtimali değerlendirip, uygun metotlarla gözlemleyip öngörülen risklere karşı eylem planına sahip olmayı sağlamaktır.” Dedi.
“NEMRUT’TAKİ MAĞMA’NIN ISI VE BASINÇ KOŞULLARI STABİL”
Depremlerin ardından yanardağın patlayacağı şeklindeki söylemleri de yorumlayan Büyüksaraç "En son 1692'de meydana geldiği bilinen yanardağın aktivitelerini değerlendirdiğimizde, yaklaşık 35 bin yılda bir istatistiki olarak etkinliğinin olduğu bir yanardağdan bahsediyoruz. Bugün için 'uyuyan yanardağ' tabiriyle anılıyor. Yine Nemrut’ta yaklaşık 5 km derinlikte ulaşılan magmanın ısı ve basınç koşullarının stabil olduğunu düşünüyoruz. Ancak yapılan gözlemler, buhar bacaları ve sıcak su çıkışlarının varlığı, kalderanın sıcak su bölümlerinde sıcak suyun sürekli yer değiştirmesi, yanardağın halen aktif olabileceğinin en önemli göstergeleri. Bu etkilerin varlığı, farklı tektonik olaylarla ya da volkanik çıkışlarla bağlantılı olacak şekilde değişim gösterdiğini ifade ediyor."
“RİSK ÇOK FAZLA”
Bu alanda araştırma yapan ilgili kurumların önceki yıllarda aldıkları gravite manyetik verilerle 3 boyutlu modelleme yaparak magma derinliğini belirlediklerini söyleyen Büyüksaraç “"Nemrut volkanik alanında risk çok fazladır. Çünkü buradaki volkanizmanın meydana gelmesindeki en büyük etken Arap Yarımadası'ndan başlayarak Anadolu'nun kuzeye doğru itilmesine yol açan tektonik süreçtir. Bu süreçte yer değiştirme potansiyeli söz konusu. Bu, gerilim birikimine yol açıyor. Bunların çoğunu deprem olarak Doğu ve Kuzeydoğu Anadolu fayları üzerinde yaşıyoruz. Volkan eğer aktiviteye geçecekse oluşma öncesinde kül püskürtmesi, sıcak su çıkışlarındaki artış ve zaman zaman gürültülü duyumlar gibi bulgular ortaya çıkacaktır." Dedi.
emeği̇ni̇ze sağlik si̇nan bey.