Tatvan Belediyesi dün yaptığım haberle ilgili açıklama yapmış.

Her ne kadar seviyesiz bir dille yapılmış yarım yamalak, dikkate bile alınmaması gereken bir açıklama olsa bile yine de, halkın haber alma hakkı var, paylaşalım.

Açıklama ve eklenen belgeler benim de haberimde söylediğim şeyler zaten.

İhale ile verildiğini, tek kişi girdiğini, giren kişinin Mümin Erol'un baldızı olduğunu kendileri de ikrar ediyor.

Açıklamada halkı yanılttıkları, cevap vermedikleri, yalan söyledikleri bazı kısımlar şu;

- Bir çok isteklisi olan ihaleye neden kimse girmedi?

- Eski işyerinin 1 Ağustos'ta AVM yönetimine terk edildiğini söylüyorlar, yalan fakat doğru olduğunu varsayarsak bile 40 gündür neden hiçbir işlem yapılmadı o dükkanda, neden olduğu gibi duruyor? Yapılması gereken tadilat neden 40 gündür başlamadı?

- Kimseden hava parası istenmediği söyleniyor ancak o da yalan, bir çok vatandaşın beyanı var, hatta bu açıklamadan sonra bir vatandaş demin aradı beni "Ben de o dükkanı istedim, benden 900 bin lira hava parası istediler. Dava açacaklarını söylüyorlar, açılınca haber ver gelip mahkemede şahitlik yapayım" dedi.

Bir sürü şey yazıp hiçbir şey yazmamışlar aslında, benim yazdıklarımı tevil yoluyla ikrar etmişler özetle.

Ancak ilginçtir açıklama "Yaşam AVM Yönetimi" tarafından yapılmış.

Üsluptaki terbiyesiz tarzı önemsemiyorum zira cahil oldukları açtıkları twitter hesabının ismini bile doğru yazamamış olmalarından belli fakat onlara da bir bakalım;

Kim bu AVM yönetimi?

E. ve B. isimli iki kişi.

Biri Muşlu, biri Vanlı.

Muşlu olan perde arkasındaki eleman, muhtemelen kendisi de Muşlu olan Mümin Erol'un kurduğu Muş-Mersin-Tatvan ağının bir parçası.

Bu şebeke ne çeviriyor, AVM üzerinden ne yapacaklar, Mersin'deki kara para trafiği ile bir ilişki-temas-aklama olacak mı açıkçası bilmiyorum, sadece duyumdan ibaret.

Detaylarına vakıf olmadığım ve ispatına işaret edemeyeceğim konuda ortaya iddia atmayı sevmem ancak bu konu da yakın takibimde, bir bilgiye ulaşırsam paylaşırım.

AVM Yönetimi dedikleri şey bu fakat bir de "Belediye Hizmet Şirketi" var.

Yönetimi şirket mi üstlenmiş, bu elemanlar çalışan mı, elemanlar üstlenmiş şirket göstermelik mi bilmiyorum, kendileri de bilmiyor çünkü ciddiyetsizlik diz boyu.

Anladığım kadarıyla yönetim şirkette, bu şahıslar da ya şirket elemanı, ya belediye onlardan hizmet satın alıyor, çünkü Tatvan'da adam yoktu, herkes çapsız, profesyonel birileri gelip AVM'yi yönetmeliydi, o yüzden tutup getirdiler.

Belediye Hizmet San. Tic. Ltd. Şti. diye bir şirketle işlem yapıyorlar, paylaştıkları belgede şirketin kaşesi var, şirkete eleman alıyorlar, şirkete yönetici atayıp maaş bağlıyorlar falan.

Ancak esasen öyle bir şirket yok.

Var ama yok.

Benim olayı anlamam biraz zaman aldı, karışık bir iş basit bir dille özetlemeye çalışayım;

Belediyelerin şirket kurması, şirketlere ortak olması vs. Cumhurbaşkanı iznine tabi.

Bunun prosedürleri zor olduğu için belediyeler hibe yoluyla şirket edinip ticari faaliyetlerine böyle devam ediyorlar.

Her ne kadar bu konuda Cumhurbaşkanlığı, İçişleri Bakanlığı, Danıştay ve Sayıştay arasında bir çatışma olsa da, boşluk var ve o boşlukta belediyeler şirket edinebiliyor ancak belirli şartları var.

Tatvan Belediyesi o şartların hiçbirini yerine getirmeden bir belediye meclis üyesi adına bir şirket kurdurup alelacele belediyeye devretti, alır almaz ticari faaliyete girişti.

O şirket işte bu Belediye Hizmet San. Tic. Ltd. Şti.

Yani benim haberimle ilgili, terbiye sınırlarını aşan o açıklamayı yapan eleman grubu.

Açıklama yapmışlar, ticari faaliyet yürütüyorlar ama aslında yoklar.

Şunun için yoklar;

Birincisi şirketi kurarken 5 milyon liralık sermaye ile kurmuşlar ve sermaye ile devretmişler.

Ancak şirketi kurdukları zaman gerekli olan şartlardan biri olan sermayenin ödendiğinin tespitini yapmamışlar.

Çünkü şirket kurulurken 2 yıl içinde taahhüt edilen sermayenin yatırılması gerekiyor.

Bunun da "Sermayenin Ödendiğinin Tespitine Ait SMMM Raporu" ile kayıt altına alınması gerekiyor, bu rapor yok.

Bu rapor olmadığı ve uyarıya rağmen henüz verilmediği için şirket eksik kurulmuş, feshedilebilir.

Geçmişe dönük düzenlense ve ibraz edilse bile, ki teknik olarak mümkün değil ancak manuel yapılığını, mümkün olabileceğini varsayarsak bile şöyle bir sorun var;

Sermaye ödeme tespitini yapınca, yani şirketin hesabına 5 milyon lira yatırınca, o parayı çekemeyecekler, çekseler suç, çekmemeleri lazım, çekmeyince sermaye ile beraber devredilmiş olacak.

Ama aslında isteseler de çekemezler çünkü devir işlemini yaparken sermayesi ile birlikte devretmişler.

Yani sermayeyi sıfırlayıp vermeleri gerekiyordu, onu yapmamışlar, şirket kağıt üzerinde belediyeye 5 milyon lira borçlu.

Fakat belediye şirketi bütün mali hukuki sorumluluğu ile devraldığı için, o borcu da kabullenerek almış.

Yani belediyenin 5 milyon lira sermaye yatırması lazım.

Ama yatıramaz çünkü belediye şirketi ancak hibe yoluyla alabilir, para ödeyemez.

Yani o işlem olamayacak.

Şirketin feshedilmesi lazım.

Yine varsayalım ki o işlem de yapılabildi;

Başka bir sorun daha var.

Sermaye yok ortada ama belediye 5 milyon lira sermayeli şirketi aldığını, devreden kişi de 5 milyon lirayı elden aldığını noter huzurunda beyan ediyor.

Sehven mi yapılıyor yoksa işin içinde başka bir iş mi var bilmiyorum ancak o tarihte yani Haziran ayının başlarında ben bundan haberdar oldum.

Belediye yönetimine bu işlem yanlış olduğunu, şirket hibe alma sürecinin başından sonuna kadar yanlış yapıldığını, düzeltmeleri gerektiğini yoksa çok ciddi sorunlar çıkacağını söyledim.

İlgileneceklerini söylediler ancak ilgilenmemişler, çünkü çözmemişler sorunu, olduğu gibi duruyor.

Sadece notere bir beyanda bulunup "Elden para alma" konusunun sehven yazıldığını böyle bir işlemin olmadığını ibra etmişler ancak yapılması gereken esas işlemi yapmamışlar.

Yani devri iptal edip, yeni baştan, şartlara uygun şekilde ve sorunsuz hibe işlemi yapılması gerekiyordu.

Risklerini, sonuçlarını anlattım ancak yapmadılar.

Şuan yapamazlar artık.

Yapılmaya çalışılsa nasıl bir silsile takip edilecek uzun uzadıya yazabilirim ancak bir çoğu bence teknik olarak mümkün değil, şirket işlem görmüş, ticari faaliyette bulunmuş, personel istihdam etmiş falan, bunların hepsinin iptali geriye yürümesi, doğan zarar, zararın nasıl rücu edileceği vs. ciddi bir sorun.

Haziran ayının başında bunların olacağını, nasıl yapılması gerektiğini belediye yönetimine tane tane anlattım.

İptal ve usule uygun ilerleme işlemlerini yapmadıkları için şuan ortada belediyenin hibe aldığı ancak kağıt üzerinde borçlu olduğu durumu muğlak bir şirket, 5 milyon devir ücreti, 5 milyon sermaye olmak üzere kağıt üzerinde kayıp 10 milyon para gibi garip durumlar var.

Her ne kadar amaçlarının yanlış iş yapmak olmadığını söyleseler de ortada resmi belgeler var, belgenin olduğu yerde beyan esas alınamaz, ben zamanında uyardığım için rahatlıkla şu soruyu sorabilirim;

Bu basit şirket işlemini bile bile neden bu şekilde içinden çıkılmaz, geri dönülemez hale getirdiniz, bu ihanet değil mi?

En garip durum da bu şirketin kalkıp benim haberimle ilgili açıklama yapması.

Siz daha kendiniz şirket değilsiniz, yönetim değilsiniz, ne olduğunuz bile belli değil çıkıp bir gazeteciye "Bir sosyal medya kullanıcısı bize iftira atıyor" diyorsunuz.

Cahil cesareti.

Özetle belediye adına yapılan açıklama yaptığım haberin tevil yoluyla ikrarıdır ve açıklamayı yapan birimler ve şahıslar gayri meşrudur.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.