Gelin size bir hikâye anlatayım…
...
Yine sizin hikâyeniz,
...
Her zamankinden.
...
Başını-sonunu, gireni-çıkanı bildiğimiz,
...
Yine birileri için mutlu sonla biten türden bir hikâye.
...
Nepotizm.
...
Yani ne?
...
Yani quzılqırt, yani kerrafik…
...
Nedir nepotizm?
...
O kadar ilginç bir mevzu ki literatürde bile etimolojik açıdan halen üzerinde konsensüse varılmamış bir kavram.
...
Kimileri “yeğen” anlamına gelen Latince “Nepos” ya da İngilizce “Nepot” sözcüğünden geldiğini ve akraba kayırmacılığını ifade ettiğini anlatır.
...
Kimileri de aslında modern İtalyancadaki yine yeğen anlamına gelen “Nepote”den türetilen “Nepotismo” kavramı ile akraba kayırıcılığının bir “yönetim şekline” dönüşmüş halini ifade eder diyor.
...
Yine konuyu sosyobiyolojik açıdan inceleyen Finlandiyalı bilim insanları bu durumun karıncalarda da söz konusu olduğunun söylüyor. (İlgili bilimsel araştırmayı merak edenler tıklasın buraya)
...
Bunlar kavramın tarihsel süreç içerisinde aldığı anlamlar.
...
Bizimkiler ne yaptı biliyor musunuz?
...
Bu kavramın taa …..
...
Dünya nepotizm tarihinin şeref defterine yazılacak türden bir işe imza attılar.
...
Akrabalarını kayırdılar.
...
Sürekli yaptıkları şey evet ama bu sefer, kamuda sözleşmelilere kadro gelecek diye acele edip, o aceleyle bokunu çıkardılar.
...
Çok uzattım, konuya gireyim bence.
...
Tatvan Belediyesi 5 tane sözleşmeli personel aldı.
...
Aceleyle aldı, çünkü yarın öbür gün sözleşmelilere kadro açıklaması yapılacak.
...
Buraya kadar her şey normal.
...
Anormal olan şey ne olabilir mesela?
...
A-Sınavsız, mülakatsız alınmaları
B-Mülakatsız, sınavsız alınmaları
C-Direk alınmaları
D-5 kişinin alınmış olması
E-Alınanların sayısının 5 olması
G-Belediyenin eleman alması
F-H hariç hiçbirisi
H- Alınanların kim oldukları
...
Doğru cevap F.
...
Yani H hariç hiçbirisi.
...
Yani alınanların nepotik açıdan anlam ifade ediyor olması.
...
Yani akrabalarını aldılar işe.
...
Gerçi bu da normalleşmişti.
...
Ülke gündemine oturacak ve azıcık normal bir ülkede istifa depremleri yaratacak böyle ciddi bir konuyu, tarzım olmamasına rağmen niye bu kadar uzattım ve biraz da saçmaladım biliyor musunuz?
...
Çünkü psikolojim bozuk.
...
Delirttiniz ulan beni.
...
Yönetenler nane yemekteki pervasızlıkları, yönetilenler nane yiyenlere karşı tavırsızlıkları ile,
...
El birliği ile delirttiniz beni.
...
Ben yine de anlatayım;
...
Tatvan Belediyesi geçtiğimiz hafta 5 sözleşmeli personel aldı.
...
5393’ün 49/3’ünde sayılan unvanlarda alım yapıp yıllık sözleşme ile personel çalıştırabilir belediyeler, alım o kapsamda yapıldı.
...
Muhtemelen bugünlerde sözleşmeli personeller kadroya alınacak, yani kadrolu devlet memuru olacak alınanlar.
...
Teorik olarak fırsat eşitliği ilkesine de aykırı aslında belediyelerin bu şekilde aldığı personelin kadroya geçmesi ama konumuz o değil.
...
Alınanlardan 3’ünün kim olduğuna baktığınızda, hakikaten çok vahim bir tabloyla karşılaşıyorsunuz.
...
Alınan personellerin şahsından bahsetmiyorum, tanımıyorum, çok düzgün, değerli insanlar olabilirler, o bizi ilgilendirmiyor.
...
Kimlerle akraba olduklarına bakın ne demek istediğimi anlarsınız;
...
2’si belediyede 3 yıldır aktif çalışan personeller.
...
Biri başkanın şoförü, öbürü basın ekibinden biri, bunlarda problem yok bence.
...
Diğer 3 isim ise şöyle;
...
1-A.S.- AKP Tatvan İlçe Başkanı Cemil Sayılgan’ın kardeşi. Aynı zamanda AKP Bitlis Milletvekili Cemal Taşar’ın akrabası.
...
2-H.V.- Tatvan Belediye Başkanı M. Emin Geylani’nin kayını.
...
3-E.T.- AKP Bitlis Milletvekili Cemal Taşar’ın kardeşi olan ve aynı zamanda Ağustos 2020’de Kızılay’a ait kavurmaları, milletvekili abisiyle ortak olduğu otelde kullandığına ilişkin haberlerle ülke gündemine gelen ve ardından istifası istenen Kızılay’ın eski Tatvan Şube Başkanı Battal Taşar’ın kızı.
...
Yani, milletvekilinin yeğeni, belediye başkanının kaynı, ilçe başkanının kardeşi.
...
Hangi ihtiyaca istinaden, hangi kriterler gözetilerek alındıklarını belediyeye resmi yollardan sordum, ancak yanıt alamadım, herhangi bir bilgi verilmedi.
...
Nepotizm kavramını tarihsel süreç içerisinde geliştiren insanoğlu olayı “yeğencilik” ile sınırlı tutmuş hep.
...
Zira bu kadar ileriye gidilebileceğini muhtemelen tarih çok az gördüğü için kavramın gelişimine etkisi olmamış.
...
Nasıl bir tesadüf ya da tevafuk bilmiyorum ama yıllardır bu saatte yazdığım her usulsüzlük/yolsuzluk yazısının son satırlarının sabah ezanına denk gelmesi de ilginç.
...
Yani çi?
...
Hani sosyal medyada dönen bir diyalog var ya;
...
Bir minibüs şoförü ile bir kadın yolcu tartışıyor, kadın yolcu bağıran şoföre “Benimle böyle konuşamazsın, ben bir bayanım.” diyor.
...
Şoför de efsane cevabı veriyor “E ne yapalım abla yani bayansın diye ağzımıza mı sıçacaksın.”
...
Bence,
...
Elinizde siyasi güç var, yetki sizde, mühür siz de ya,
...
İktidarsınız ya,
...
Ne yani böylesiniz diye ağzımıza mı sıçacaksınız?
Ne yani, iktidarsınız diye ağzımıza mı sıçacaksınız?
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.