Yolsuzluk nedir?
.
Yolsuzluk, alenen ortada olan bir vakıayı sağa sola çekmek için ıkınmaktır.
.
Yolsuzluk tam olarak budur.
.
Çoğunuzun yolu yol değil o yüzden rahatsızsınız ama ne kadar ıkınırsanız ıkının, yolun çıktığı yer hep aynı olur.
.
Küçük ya da büyük fark etmez, tiştên pîs, pîse…
.
Küçüktü ama pisti.
.
Yok illa büyük istiyorsanız, buyurun, ondan da var;
.
Yer Tatvan, konu belediyenin yolsuzluk girişimi.
.
Muhatapları yanıldığımı düşündükleri yerde müdahale edip, düzeltebilirler.
.
Tatvan Belediyesi tarafından geçtiğimiz yıllarda yapılan bir mesire alanı var.
.
Büyük bir alan ancak alanın girişinde şahıslara ait araziler var;
.
.
Kamulaştırılması gerekiyordu, sorunlar yaşandı bir şekilde uzadı geçtiğimiz aya kadar geldi.
.
Arazi sahipleri mağdur olduklarını, belediyenin arazileri kamulaştırması gerektiğini talep ediyorlar yıllardır.
.
Çok basit bir işlem, değeri tespit edilip kolaylıkla kamulaştırılabilirdi ancak Emin Geylani döneminde çözülmedi, Mümin Erol dönemine sarktı.
.
Tatvan Belediye Eş Başkanı Mümin Erol, kentteki diğer bütün sorunları 5 ayda çözdüğü gibi(!) bu sorunu da çözüyor.
.
Kendi yöntemleriyle tabi.
.
Şöyle yapıyor;
.
Belediye, Tatvan Mesire Alanında bulunan ‘çayır’ statüsündeki 13 dönüm araziyi, belediyeye ait başka bir arazi ile takas ederek kamulaştırmayı planlıyor.
.
Kamulaştırmalarda satın alma usulünün öncelikle uygulanması esas olmakla beraber, takas da normal bir durum.
.
Normali şöyle olur daha doğrusu; kıymet takdir komisyonu kurulur, arazinin değeri ile takas edilecek arazinin değeri tespit edilir, uzlaşma komisyonu kurulur, fark varsa taraflar karşılar.
.
Normalde böyle ama anormalin elinde şöyle oluyor;
.
Belediye ile arazi sahipleri arasında bu görüşmeler sürerken ilginç bir gelişme yaşanıyor.
.
Arazi el değiştiriyor.
.
.
Tatvan’da dağın başında, mesire alanının ortasında, sorunlu, sorunu yıllardır çözülemeyen bir arazi, bir anda alakasız biri tarafından satın alınıyor.
.
Satın alma amacı yatırım ya da kullanma olamaz çünkü arazi sorunlu, mesire alanını ortasında duruyor, belediyenin kamulaştırmasından başka bir seçeneği, geleceği olmayan bir arazi.
.
Bu araziye müşteri çıkıyor.
.
Kim?
.
Eş Başkan Mümin Erol’un Mersin’de yaşayan Muş’lu akrabası ve ortağı.
.
Tatvan’la tek bağı Mümin Erol olan bir kişi gelip belediye ile sorunlu bir araziyi satın alıyor.
.
Sonra ne mi oluyor?
.
Aldığı gün Mümin Erol bu paylaşımı yapıyor;
.
.
Kamulaştırma yok henüz ama belediye var gibi davranıp arazide peyzaj çalışmalarını başlatıyor.
.
Hemen sonrasında belediye meclisinden hızlıca takas kararı alınıyor.
.
Belediye meclisinde takas kararından hemen sonra belediyeye ait 10 parsel taşınmaz için fiyat tespit çalışması başlatılıyor;
.
Takas edilmesi planlanan yerler Karşıyaka mahallesinde bulunan 10 adet villalık arsa;
.
Belediye vatandaşa ait yeri kamulaştırabilir mi? Evet.
.
Belediye ‘çayır’ statüsündeki araziye karşılık ‘arsa’ statüsünde yani imarlı arazi verebilir mi? Evet.
.
Ancak;
.
Belediyenin sorunlu bir araziyi kamulaştırmasından hemen önce belediye başkanının ortağı, akrabası ya da herhangi bir şekilde diyaloğu olan birileri gidip araziyi satın alır ve ondan sonra takas kararı alınırsa ne olur?
.
Yolsuzluk olur.
.
Kimsenin ıkınmasına gerek yok bu tartışmasız yolsuzluktur.
.
Siz mi çok akıllısınız yoksa bizi mi ahmak sanıyorsunuz bilmiyorum ancak herkesin gözünün içine bakarak bunu yapıyor olmanız büyük cesaret.
.
Bu hengâmenin arka planını biliyorum ancak bilmesek bile tesadüf olması ihtimali yok.
.
Hani yüzsüzsünüz ya, utanmadan, inanarak, gözünüzü kırpmadan yalan söyleyebiliyorsunuz ya çıkıp “El değiştirme tesadüfen oldu, alakamız yok” derseniz eğer bir iki basit soruya cevap verin o zaman;
.
Satış işlemi gerçekleştiği gibi, yeni sahipleri ile anlaşmaya varmadan neden alanda alelacele peyzaj, otopark çalışması yapmaya başladınız?
.
Arazi sahibiyle anlaşmış olamazsanız çünkü takas kararı, çalışmadan sonraki ay meclisten geçti, halen süreç devam ediyor.
.
Yerlerde, değer tespitinde, uzlaşıda sorun çıkarsa, yani kamulaştırma işlemi gerçekleşmezse ne olacak?
.
Bunların cevabını veremezsiniz çünkü cevabı ortada.
.
Kentin en güzel yerinde yer alan belediye ait, en az 10 parsel göl manzaralı villalık arsayı, açık artırma usulü satış olmayacağı, takas olacağı için, rekabet koşulları oluşmadan, dolayısıyla değerinin tespit edilemeyecek düzeyde altında bir fiyatla satmış olacaksınız.
.
Yani oranın piyasası canlı, sit alanı düzenlemesi yeni yapıldı, gelecek vadeden bir alan, açık artırma ile satılırsa, fiyat araştırması ile çıkan fiyatın çok çok üstünde bir rakamla satılabilir.
.
.
En az 10 parsel diyoruz çünkü çok daha fazlası da olabilir, bilmiyoruz bunu henüz, süreç çok usulsüz bir şekilde yürüyor ve sonuçlanmadı.
.
Arsa parsa işlerinde bu çok bilindik, klasik bir yöntem.
.
Değer tartışmaları bir yana alacak kişi iki araziye de değerinin üstünde ödeme yapsa yine meşru bir yöntem değil çünkü takasla verilecek 10 parseli ihalesiz, rekabetsiz almış olacak.
.
Aynı film Emin Geylani döneminde AKP’li vekilin kardeşi üzerinden çevrilecekti, o zaman yine ben gündeme getirmiştim, cesaret edemediler.
.
Ama “halkımızın iradesi” olan şahıs, cesaret sorunu olmadığı için kendini vurmuş.
.
Vurmuş ama saplanıp kaldı bence.
.
Şimdi esas soru şu;
.
Bu araziyi alan ve tapuyu kardeşi E.Ö. adına yapan M.Ö. ile herhangi bir akrabalık bağınız, ticari ilişkiniz, tanışıklığınız var mı?
.
Var, olur da yok derseniz ispatlayalım hemen ama esas soru bu da değil.
.
Bu araziyi alan ve takas sonucu muhtemelen bu parsellerin de sahibi olacak kişi gerçekten tapudaki isim, yani Tatvan Belediye Eş Başkanı Mümin Erol’un ortağı, akrabası falan olan kişi mi?
.
Yoksa ortağı adına kendisi mi aldı?
.
İki ihtimal de birbirinden vahim.