Kürt siyasetinin yaşadığı çıkmazların en çarpıcı örneklerinden biri, şehirli entelektüellerin ve marjinal grupların sergilediği sahte devrimcilik oyunudur. Bu devrimcilik, yalnızca ideolojik bir romantizm olup, gerçekliğin sert ve acımasız doğasından kopmuş bir yanılsamadır. Kürt hareketi, bu yanılsamanın ötesine geçmeli ve halkının gerçek sorunlarına odaklanmalıdır.
Sahte Devrimcilik: Zihinsel Bir Labirent
Sahte devrimcilik, düşünsel bir labirenttir. Bu labirentte, sloganlar ve semboller arasında kaybolmuş bir zihniyet, halkın gerçek taleplerini ve ihtiyaçlarını göz ardı etmektedir. Gerçek devrimcilik ise, halkın yanında durmak ve onların somut ihtiyaçlarını anlamakla başlar. İdeolojik romantizmin göz alıcı, ancak boş vaatlerini bir kenara bırakmak zorunludur.
Mezopotamya Mitolojisinin Dersi: Gerçeklikle Yüzleşme
Mezopotamya mitolojisinde, tanrıların insanlara verdiği zorlu görevler, gerçeklikten kaçışın bir yolu değil, hayatın karmaşıklığını anlamanın bir yoludur. Kürt siyaseti de sembolik eylemlerden kaçınarak, halkın yaşadığı acılarla yüzleşmelidir. Bu, hem fiziksel hem de zihinsel bir çaba gerektirir; tıpkı Mezopotamya’nın mitolojik kahramanlarının zorluklarla başa çıkma süreci gibi.
HDP Vekillerinin Tutumu: Zihniyetin İflası
HDP vekillerinin tutumları, bu zihinsel labirentin somut bir örneğidir. Diyarbakır ve Mardin'de tarlaları yanan, 14 kişinin hayatını kaybettiği trajediler karşısında, İstanbul'da köprüye LGBT bayrağı asmak gibi sembolik eylemlerle vakit geçirmeleri, halkın gerçek acılarına karşı bir duyarsızlığın göstergesidir. Bu eylemler, Kürt halkının yaşadığı derin acılarla bağdaşmayan bir yüzeysellik taşımaktadır.
Sembolizmin Tuzakları: Anlamın Çöküşü
Sembolizm, anlamın çöküşüdür. Gerçek sorunları örtbas etmek için kullanılan semboller, mücadeleyi içi boş bir retoriğe indirger. Halkın gerçek sorunlarıyla yüzleşmek yerine sembolik eylemlerle vakit geçirmek, devrimciliği romantik bir oyun haline getirir. Bu tür semboller, acıların gerçekliğini görmezden gelerek, sahte bir kahramanlık yaratır.
Türk Solunun Duyarsızlığı: Gerçekliğe Körlük
Türk solunun büyük bir kesimi, Kürtlerin yaşadığı zorluklara karşı duyarsız kalmaktadır. Şehirlerde, konforlu ortamlarda gerçekleştirilen sembolik eylemler, Kürt halkının yaşadığı gerçek acıları yansıtmakta başarısızdır. Bu durum, Kürt halkının yaşadığı baskı, yoksulluk ve hak ihlalleri gibi ciddi sorunlarla yüzleşmeyi gerektiren bir devrimcilik anlayışını baltalamaktadır.
Karl Marx'ın Mirası ve Modern Zamanların İronisi
Karl Marx’ın teorileri, 19. yüzyılın sanayi devrimi bağlamında büyük bir anlam ifade etmiş olabilir; ancak günümüzün postmodern dünyasında, bu teorilerin yetersiz kaldığı açıktır. Türk solu, Marx’ın çizgisinde sıkışıp kalarak, neoliberal kapitalizmin karmaşıklığı ve postmodern toplumun dinamikleri karşısında etkisiz kalmaktadır. Bu zihinsel sıkışmışlık, Kürt halkının yaşadığı özgül sorunları anlamaktan uzak bir devrimcilik türünü doğurur.
Gerçek Mücadele: Somut Adımlar ve Stratejik Planlama
Kürt siyaseti, sembolik eylemlerin ötesine geçerek, gerçekçi ve somut adımlar atmalıdır. Halkın taleplerine yönelik politikalar geliştirmek ve bu talepleri merkeze alarak stratejik planlamalar yapmak, Kürt siyasetinin önceliği olmalıdır. Sahte devrimcilik, Kürt hareketinin enerjisini boşa harcamaktan başka bir işe yaramaz. Kürt siyaseti, kendi ulusal haklarını ve özgün taleplerini merkeze almalı ve bu doğrultuda somut adımlar atarak halkının yanında yer almalıdır.
Zihniyet Değişimi: Romantik Devrimcilikten Gerçekçi Devrimciliğe
Sadece sembolik eylemlerden vazgeçmek yeterli değildir. Bir zihniyet değişimi gereklidir. Romantik devrimcilikten gerçekçi ve stratejik devrimciliğe geçiş, halkın yaşadığı acılar, yoksulluk ve baskı gibi gerçek sorunlara çözüm bulmayı gerektirir. İdeolojik romantizmi bir kenara bırakmak ve somut adımlar atmak, Kürt halkının ulusal hak mücadelesinin güçlenmesi için hayati önemdedir. Gerçek devrimcilik, boş sloganlarla değil, somut çözümlerle mümkündür.
Sonuç: Gerçek Devrimcilik ve Kürt Siyasetinin Geleceği
Kürt siyasetinin, sahte devrimcilik oyunundan kurtulup, gerçek sorunlara ve halkın taleplerine odaklanması gerekmektedir. Halkın yaşadığı acılar, yoksulluk ve baskı gibi gerçek sorunlara çözüm bulmak, ideolojik romantizmi bir kenara bırakıp, somut ve stratejik adımlar atmakla mümkündür. Bu, Kürt halkının ulusal hak mücadelesinin güçlenmesi ve gerçek bir ilerleme kaydetmesi için hayati önemdedir. Gerçek devrimcilik, sadece sloganlarda değil, halkın yanında ve onların sorunlarına çözüm üretebilmektedir.