Ak Parti Bitlis Adaylarına Sorular
Tatvan'a Hastane:
'Allah sevdiği kuluna önce eşeğini kaybettirip sonra buldururmuş' derler. Böyle kurnaz sevimliliklere gerek yok, sevimli olmuyorsunuz inanın. Tatvanda hastane zaten vardı. Kapattınız şimdi tekrar açacağız diyorsunuz. Bu bir lütuf değil. Kaldı ki hastaneden önce hasta etmiyor olmak lazım. İnsanlarımızın üretmesi, kazanması, iyi beslenmesi, gerekir ki az hasta olsun. İnsanlarımızın her an psikolojisini bozmayın ki az hasta olsun. Haksızlık, zulüm, şiddet, hakareti kaldırın ki sağlıklı olsun.
Tatvan'a Havaalanı:
Muş havaalanı 80 km, Van havaalanı 135 km mesafede. İnanın öncelikli değil, gerek yok. Otogarı olmayan Bitlis'e havaalanı vaadinde bulunmak trajikomikliğine düşmeyin. Havaalanı için ne kadarlık bir bütçe öngörülüyorsa onu genç işsizlerimiz, kızlarımız-oğullarımız için istihdam yaratacak fabrikalara harcayın. Üreten, kazanan, kendine yeten, güvenen, mutlu gençlerimiz olsun. Kamunun kesesinden vereceğiniz yemeğe, dağıtacağınız yardıma, ceplere sokuşturacağınız üç kuruşa ihtiyaç duymasın insanlarımız. Sömürmeyin artık!
Tatvan ve Bitlis'e Çağrı Merkezi:
Beyaz dünyanın üçüncü dünya ülkelerine pasladığı sektörü memleketim insanına yutturmayın. Fakir Hintli, Pakistanlı'ya reva görüleni Kürt gençlerine iliştirmeyin. Kürt gençleri sizin "kara çocuklarınız" değiller! Memleketin okumuş, kalifiye, diksiyonu düzgün, üretebilecek gençlerini heba etmekten öte bir şey değil çağrı merkezleri. Samimiyseniz katma değeri yüksek alanlar oluşturun; zihinsel, düşünsel gelişim gösterilebilecek, elbette üretebilecek alanlar açın.
Sanki bütün Bitlis vilayeti Tatvan'dan ibaretmişçesine bir aymazlık da var orta yerde. Bitlis il merkezine ne yapacaksınız, ya Hizan'a, Mutki, Norşin, Ahlat, Adilcevaz'a? Ya o güzelim beldelerimize, köylerimize ne vaad ediyorsunuz?
Barışı vaadedin, nasıl sağlayacağınızı anlatın. İnsanlarımızı nasıl mutlu edeceğinizini, nasıl huzurlu kılacağınızı, can ve mal endişesi duymayacağı bir ortamı nasıl yaratacağınızı anlatın. En önemlisi insanlarımızın özgürce düşünebilmesini, yazabilmesini, konuşabilmesini nasıl sağlayacağınızı anlatın.
Lügatınızda, dimağınızda Kürtler, Kürtçe diye kavramlar var mı? Varsa nedir, ne anlam ifade ediyor sizin için? Soru yok, sadece anlatın, biz de dinleyelim, bilelim.
• Eğitimi anlatın bize.
• Bölgesel eşitsizliği, gelir dağılımındaki adaletsizliği nasıl kaldıracağınızı anlatın.
• Uyuşturucu batağına saplanmış gençlerimizi, çocuklarımızı nasıl kurtaracağınızı anlatın.
• Olmayan hukuk sistemini nasıl tesis edeceğinizi, cezaevlerine haksız yere tıkılan insanlara nasıl bir çözüm bulacağınızı anlatın.
• İşinden haksız, hukuksuz yere atılan insanlara işlerine nasıl kavuşacağını anlatın.
• Borç batağında debelenen esnafı, kıt kanaat geçinen insanlarımızı nasıl kurtaracağınızı anlatın.
Öyle esnaf ziyareti yapıp endam göstermekle, iftar yemeği verip sadaka dağıtmakla, afaki genel geçer cümlelerle olmaz o işler.
Çook büyük Türkiye belagati içinde küçük Bitlisimizi harcamayın. Somut, anlaşılabilir, takvime bağlı şeyler söyleyin bize. Anlatabilirseniz dinleriz, anlatabilirseniz vallahi anlarız.
Hadi bakalım söz sizde!..
Aynı soruları bir seçmen olarak ben de soruyorum. Mümkünse cevap bekliyorum